6 Ocak 2018 Cumartesi

Maveraünnehir Nereye Dökülür?

...
Onu korkutan şeylerin babasının umudu olması, çok uzun sürecek bir iç sıkıntısının temel taşları. Babayla oğul arasında böyle derin farklar olmamalı. Hayat epey zorlaşıyor o zaman. Gitmek de kalmak da işkenceye dönüyor. Ne ev ne iş bulabildiğini öğrenince, bak olmuyor, çık gel, diyecek. Boşuna yorma oralarda kendini. Dedenin hastalığı da malum. Bunu illa ki söyleyecek. Dedesinin yıllardır değişmeyen durumunu onun gidişiyle ilişkilendirmeye çalışmak, neresinden baksan haksızlık. Ama ne denir ki? Babadır en nihayet. Oğlunun, onun ayak izlerine basarak yürümesini istemesi bu coğrafyada kadim bir gelenek.
...

Maveraünnehir Nereye Dökülür?- Engin Barış Kalkan

Gecenin bu saatinde sokağı izliyorum. Issız ve çıkışı olmayan bir sokak. Sokak lambalarını belediye yapmış sonunda. Uzun zamandır karanlık ve tekinsizdi. Sanki şimdi biraz daha aydınlık. Ufak tefek değişikliklerim oldu kendimle ilgili. Sigarayı bırakmaya çalışmak gibi. Bir haftadır bir iki tane dışında içmiyorum. İyi miyim kötü müyüm bilmiyorum. Yirmi üç yıllık bir tiryakilikten sonra bir tuhafım. Eksik ve gerginim. Böyle böyle alışacağım belki de. Bu aralar sık sık ekmek yapıyor, farklı kekler deniyorum. Bana çok iyi geliyor. Kardeşimin çölyak rahatsızlığından dolayı ekmek yapmayı öğrendim sayılır. Ekmeklerim fena olmuyor. Tabi glutensiz unlarla uğraşmak biraz daha zor. Ama zamanla yaptıklarınız güzel olup beğenilince mutlu oluyor, ayrı bir keyif alıyorsunuz. Kıvamının tutması, mayalanması..sabır ve mutluluk birbirini takip ediyor. Dün gece ekmeğimi mayaladım; uzun bir ara verdiğim "Maveraünnehir Nereye Dökülür'ü aldım, tek kişilik koltuğumu pencere camına ve peteğe yapıştırarak çeşitli atraksiyonlarla okumaya başladım. Zaman zaman çok güldüm; zaman zaman satır aralarında kendimi ve bizi gördüm ve gecede dalıp dalıp çıktım. Çok sevdim, çok düşündüm, çok kayboldum. Bu gece de bitirdim. Ne çok şey vardı bizden, yaşamdan. İyi öykülerin insanı nasıl da iyileştirdiğini bir kez daha anladım. Selam olsun.
"Konuş konuş, su sızdıran eski bir musluk gibi". Raymond Carver

Hiç yorum yok: