14 Eylül 2008 Pazar

Sonbahar


Uzun zaman oldu bloğuma yazmayalı.Zaman zaman birşeyler yazmak istedim.Ama bir türlü tam anlamıyla düşüncelerimi toparlayamadım.Sevgili Tijen'e(mutfakta zen),Zeynep'e(birporsiyonöykü)yazmak istedim,fakat olmadı.Yalnızca okumakla kalabildim.Bazen insanın eli kolu bağlanır ya sanırım öyle oldu.
Koca yaz keyifli bir şekilde sona erdi.Sevdiğim Sonbahar geldi.İstanbul'da hava soğumaya başladı.Ben güzel güzel kekler,börekler,kurabiyeler yapmak istiyorum.Çayımı da alıp televizyonun karşısına geçip Türk filmi izlemek istiyorum.Fakat kilo aldığım için korkuyorum yapmaya.Ama keksiz böreksiz olmuyor.Ne yapacağım bilmiyorum.Yine de ben bu yaz güzel bir tarçınlı,cevizli,havuçlu kek tarifi aldım sevgili Eda'dan.Birkaç kere yaptım,çok güzel oldu.Kısaca tarifini verirsem;iki bardak şeker üç yumurta ile güzelce çırpılır.Bir bardak yağ,bir bardak süt ilave edilir.Üzerine üç bardak un,kabartma tozu ilave edilir.Ayrı bir yerde bir yemek kaşığı tarçın ve bir bardak irice kıyılmış ceviz harmanlanır.Karışıma ilave edilir.Ve üç adet orta boy rendelenmiş havuç da konularak karıştırılır ve fırına verilir.
Bu yaz çok sevdiğim Zülfü Livaneli konserine gittik ailece.Çok keyifliydi ve güzeldi,çok eğlendik.O eski parçaları hep bir ağızdan söylemek insanı çok mutlu ediyor.
Daha çok güzel anılarla geçti bu Yaz'da.Şimdi Sonbahar'ı yaşama zamanı.
Merhaba.

Akasya kokan gecelerde
Türküler söyleyip dolaşırdın sen
Birer birer dökülen hecelerde
Kendi yüreğinle yarışırdın sen

Sağ olsun uçan kuşlar
Çiçeğe durmuş ağaç
Yaşasın sevdalılar
Sevdalım hayat

Karanlıktan güçlüydü hep aydınlık
Uzakta parlayan sımsıcak ışık
Şiir sana tutkun sen ona aşık
Kendi yüreğinle yarışırdın sen

Sağolsun uçan kuşlar
Çiçeğe durmuş ağaç
Yaşasın sevdalılar
Sevdalım hayat

Yaşam dalga dalga uzar giderdi
Ölüm gözümüzde bir arpa boyu
Çocuk gibi öper, okşar, severdim
Yediğim ekmeği, içtiğim suyu

Sağolsun uçan kuşlar
Çiçeğe durmuş ağaç
Yaşasın sevdalılar
Sevdalım hayat