4 Ocak 2016 Pazartesi

Barbarın Kahkahası

"Bu Serpil hanımcağızın ağzına derhal bir karanfil tanesi koymak lazım gelir. Sırf nefesi kokmasın diye değil, ağzından çıkan kelimeyi yüreğindeki ufunetten kurtarıp hikmetli hale getirmek için. Zira kendisi ne söylese (gayet doğru sözler ediyor aslında) fena halde hararetle söylediğinden, yani kelimeyi o kızgın hançeresinde kebap gibi pişirmesi yüzünden ağzından ne mana çıkıyor bu hanımın, ne de hikmet. Hassas bir mevzuuyu böylesi müptezel bir üslupla ortaya koyduğu için ahbapları ağzının içine bakıyor. O da zannediyor ki konuştukça ağzından bal damlıyor. Halbuki gerçekten dinleyen kişiler kelimenin esasını anlatıcının gözlerinde bulurlar. Ağızdan önce göz söyler, odaklanır veya titrer, kısılır veya irileşir, gölgelenir, sulanır, parıldar, kelime sonra gelir. Göz donuk, buna rağmen kelime haddinden fazla sıcaksa, anlatının manası ister istemez sapmaya başlar."
Barbarın Kahkahası-Sema Kaygusuz

Sema Kaygusuz çok sevdiğim, yeri daima farklı olan yazarlardan. Efsunlu bir anlatıcı.