24 Eylül 2015 Perşembe

Eldivenler,Hikayeler

...
İçinde yaşadığı anı parlatmak ister gibi,üzerinde oturduğumuz sedirin eteklerindeki sutaşlarına okşarcasına dokunuyor. Yarısı annemden kalma,diğer yarısı eskicilerden toplanmış eşyalarla döşenmiş bu evin, içinde bulunduğu mahalleye yakıştığını düşünmüşümdür. Pek kullanılmadığı halde büfenin üstündeki yerini koruyan, üzeri dantelle örtülü eski model radyo bile geçmişin başını bekler gibi sanki. "Hatırlıyor musun," diyorum."Bir keresinde bana ne demiştin?" "Neydi," diye soran bakışlarla bakıyor yüzüme.'Sen niye iyi bir çevirmensin biliyor musun?'demiştin bana.'Çünkü sen geçmiş zamanda yaşıyorsun.Edebiyat dediğin geçmiş zaman işidir.' Doğru söylemiştin. Sahiden de öyledir.Edebiyatla uğraşan insan şimdiki zamanda iğreti durur." Başını öne eğerek gülümsüyor. Hatırlıyor mu o sözlerini, unutmuş mu, belli değil. Susuyorum. Kimi özel anlara özgü saydam bir şefkatle gülümsüyorum ona.
...

Murathan Mungan'ın "Eldivenler" adlı hikayesini ilk olarak yıllar önce "Adam Öykü" dergisinde okumuştum ve çok etkilenmiştim. Zamanla tekrar tekrar okumuştum. Bu adla bir öykü kitabının olduğunu da kardeşim söylemişti. Uzun zamandır okumak istiyordum. Murathan Mungan hep özel bir yazar, şair olmuştur benim için. Hayata, hayatın içerisindeki tüm duygularımıza içtenlikle, incelikle, ustalıkla dokunmuştur.